ModsAzine.com "The Un Magazine"

türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi formu word indir 11

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Konsolide metin

(2) Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. (3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. (2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) İdaresi altında bulunan veya büyütmek, okutmak, bakmak, muhafaza etmek veya bir meslek veya sanat öğretmekle yükümlü olduğu kişi üzerinde, sahibi bulunduğu terbiye hakkından doğan disiplin yetkisini kötüye kullanan kişiye, bir yıla kadar hapis cezası verilir. (3) Gerçek kimliğini saklamak suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (1) Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (1) Çocukları, beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (1) İmam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi dini reislerden biri vazifesini ifa sırasında alenen hükümet idaresini ve Devlet kanunlarını ve hükümet icraatını takbih ve tezyif ederse bir aydan bir seneye kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır veya bunlardan birine hükmolunabilir.

  • Yükümlülüğün yerine getirilmemesihalinde ilk uygulanacak olan yaptırımlar idari para cezası iken devamı halindereklam yasağı ve son olarak da internet trafiği bant genişliğini %90 oranındadaraltma yaptırımı öngörülmüştür.
  • Maddesi, internet ortamında yapılanyayınlara erişimin engellenmesi usullerini düzenleyen 8., 8/A, 9.
  • Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur.
  • (1) Gerçek bir özel belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(4) Suçla ilgili kanun maddesinde yukarı sınırı altı ayı aşmayan hapis cezası veya adlî para cezasından yalnız birinin uygulanabileceği hallerde ödenmesi gereken miktar, yukarıdaki fıkralara göre adlî para cezası esas alınarak belirlenir. Bildirimin amacıkişilerin yapılan işlemden haberdar olmasını, dolayısıyla buna karşı itirazveya dava haklarını kullanabilmelerini sağlamaktır. Bu nedenle bildirimaraçlarının tereddüde yol açmayacak şekilde açık ve net olması, tebligatınyapılmış sayılabilmesi için de kural olarak muhatabın bundan haberdar olması,başka bir ifadeyle tebliğ evrakının muhatabın tasarruf alanına ulaşmasıgerekir. Bu güvencelerin sağlanmaması, Anayasa’nın mahkemeye erişim hakkınıgüvenceye alan 36. İptali istenenfıkranın birinci cümlesine göre “Bu Kanun kapsamında verilen idari paracezaları, muhatabın yurt dışında bulunması hâlinde Kurum tarafından doğrudanmuhataba üçüncü fıkradaki usulle de bildirilebilir”. Maddesininatıf yapılan (3) numaralı fıkrasında kanun kapsamındaki faaliyetleri yurtiçinden ya da yurt dışından yürütenlere yönelik bildirimlerin nasıl yapılacağıhususu düzenlenmektedir. Buna göre “elektronik posta veya diğer iletişimaraçları ile bildirim yapılabilir”. Maddesinin dördüncü fıkrasında “Suçluluğuhükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.” şeklinde de açıkçaifade edilen ve Anayasa’nın 36. Maddesinde güvence altına alınan adilyargılanma hakkının da bir unsuru olan masumiyet karinesi, hakkında suç isnadıbulunan bir kişinin adil bir yargılama sonunda suçlu olduğuna dair kesin hükümtesis edilene kadar masum sayılması gerektiğini ifade etmekte ve hukuk devletiilkesinin de bir gereğini oluşturmaktadır. Özellikle böyle bir Kanun hükmü sosyal ağ sağlayıcıları üzerindebir baskı kurarak içerik değerlendirmelerini etkileyebilecek ve sansüruygulamalarına sebebiyet verebilecektir. Bu halde ise Anayasa’nın 22.maddesinde yer alan “Haberleşme hürriyeti”nin, 26. Maddesinde teminat altınaalınan ve demokratik toplumların en temel değerlerinden biri olan “İfadehürriyeti”nin ve yine Anayasa’nın 28.

Anayasa’nın anılanmaddesinde belirtilen kanun önünde eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynıolanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitliköngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı; aynı durumda bulunan kişilerin kanunlarkarşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, kişilere ayrım yapılmasınıve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişive topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin ihlaliyasaklanmıştır. Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlıtutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya datopluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynıhukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursaAnayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez. Maddesinde “Herkes, dilediği alandaçalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Söz konusu madde kapsamında teşebbüs özgürlüğügüvence altına alınmıştır. Bu hakka yönelik müdahalelerin de kanunlaöngörülmesi zorunludur.

(3) Kişinin, talep eden devlete geri verilmesi halinde ırkı, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi görüşleri nedeniyle soruşturulacağına ya da kovuşturulacağına veya cezalandırılacağına ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalacağına dair kuvvetli şüphe sebepleri varsa, talep kabul edilmez. (1) Nerede işlenmiş olursa olsun bir suçtan dolayı, yabancı ülkede gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta veya hükümlülükte geçen süre, aynı suçtan dolayı Türkiye’de verilecek cezadan mahsup edilir. (4) Birinci fıkra kapsamına giren suçtan dolayı yabancı mahkemece mahkûm edilen veya herhangi bir nedenle davası veya cezası düşen veya beraat eden yahut suçu kovuşturulabilir olmaktan çıkan yabancı hakkında Adalet Bakanının istemi üzerine Türkiye’de yeniden yargılama yapılır. (1) Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır. Maddesi bağlamında kanunilik şartını taşımadığına yönelikMahkememiz çoğunluk görüşüne katılmamaktayım. Kuralın kesilenidari para cezalarının bir an önce kesinleşmesini ve tahsilinin sürüncemedekalmamasını amaçladığı söylenebilir.

Dolayısıyla öngörülen tanımdaki bu belirsizlik ve muğlaklıkdolayısıyla 7253 sayılı kanunla getirilen diğer düzenlemelerin de öngörülemezsonuçlar doğuracağı kesparibahis. Bunun yanında sosyal ağ sağlayıcılardanTürkiye’den günlük bir milyon erişimi olanlara özel bazı yükümlülüklergetirilmiştir. Ancak bu günlük bir milyon erişimin nasıl tespit edileceği vetespitin neye göre yapılacağı konusunda da hiçbir açıklık bulunmamaktadır. Buaçıdan, sosyal ağ sağlayıcıların günlük erişim eşiğinin altında mı yoksaüstünde mi addedileceklerini açık şekilde saptayabilme ve böylece kendilerinedüşen hukuki yükümlülükleri öngörme olanakları da makul şekilde sağlanmamıştır.Tanımdaki muğlaklık pek çok bakımdan Anayasaya aykırılık oluşturmaktadır. Bu tanım incelendiğinde sosyal etkileşim amacına yönelik metin,görüntü, ses ve konum gibi verileri oluşturmalarına, görüntülemelerine veyapaylaşmalarına imkân sağlayan gerçek ve tüzel kişilerden söz edilmektedir.Ancak sosyal etkileşim kavramı tanımlanmadığından somut olarak hangiplatformların tanım kapsamına girdiğini tespit etmek neredeyse imkansızdır. Bumuğlaklık idareye yükümlülük sahibi kişileri belirlemede geniş bir takdiryetkisi vermekte ve yasada öngörülen yaptırımları uygulama bakımından keyfidavranma ihtimalini beraberinde getirmektedir. Örneğin, okuyucu yorumlarınaimkân veren blogların tanım kapsamına girip girmediği anlaşılmamaktadır.

(6) Hapis cezasının süresi gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Hapis cezası için bir günün, adlî para cezası için bir Türk Lirasının artakalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez. (1) Bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan özel hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle ve bu iznin verdiği yetkinin kötüye kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına işlenen kasıtlı suçlardan mahkûmiyet halinde, iznin iptaline karar verilir. (4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz. (3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir. (5) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir. (1) Bir yabancı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı en az bir yıl hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede Türkiye’nin zararına işlediği ve kendisi Türkiye’de bulunduğu takdirde, Türk kanunlarına göre cezalandırılır. Yargılama yapılması Adalet Bakanının istemine bağlıdır.

Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar. (3) Azmettirenin belli olmaması halinde, kim olduğunun ortaya çıkmasını sağlayan fail veya diğer suç ortağı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına hükmolunabilir. Diğer hallerde verilecek cezada, üçte bir oranında indirim yapılabilir. (2) Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir. (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Maddesininbirinci fıkrasında, “Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyleyargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adilyargılanma hakkına sahiptir.” denilerek yargı organlarına davacı ve davalıolarak başvurabilme ve bunun doğal sonucu olarak da iddia, savunma ve adilyargılanma hakkı güvence altına alınmıştır. Maddesinde ise “İdareninher türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır…” denilmektedir.